Kahraman Adanalımız ve binlerce yıllık tarihimiz boyunca hürriyet ve bağımsızlığından asla taviz vermeyen milletimiz, 5 Ocak 1922’de işgalci kuvvetlere karşı sergilediği şanlı direnişle karakteri olan hürriyetinden taviz vermemiştir. Bu toprakların yiğit insanları, Kurtuluş Mücadelesi’nde sergiledikleri azim ve kararlılıkla, “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek sefere çıkmış, düşmana boyun eğmemiş, hürriyet uğruna canlarını ortaya koymuştur. Yıldırımlar ordusu baş kumandanı büyük Türk Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu mücadele ruhuna değinerek ”Arkadaşlar! Gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.", inancıyla başlattığı mücadelede “Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü Adana'da, bu güzel şehirde vücut bulmuştur.” diyerek Adana'nın Millî Mücadele’deki önemini vurgulamıştır. Mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yeğane temeli olarak, Birinci vazifemizin atalardan bize emanet olan şehid kanlarıyla sulanmış Türk İstiklal ve Cumhuriyetini ilelebed muhafaza ve müdafaa etmek, damarlarımızdaki asil kanın akışkanlığıyla korumak, bilimin bacasını tüttürerek evrensel bilginin en seçkin kurumları arasında yer almak ve bu şuuru gelecek nesillere aktarmak olduğunun farkındayız. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Adana’mızın kurtuluş mücadelesinde büyük payı olan Tufan Paşa’yı, Saim Bey’i, Müftü Kasım Hoca’yı, Fekeli Gizik Duran’ı, Ramazanoğlu Suphi Paşa’yı, Yüreğir müfreze komutanlarından Molla Nasrullah’ı, Millî Kuvvetler Komutanı Sinan Tekelioğlu’nu, Cemil Nardalı’nı, Ahmet Remzi Yüreğir’i, ilk kadın şehidimiz Rahime Hatun’u, Gülekli Hatice’yi, Kara Fatma’yı, İbo Osman’ı ve bu toprakları bizlere vatan kılan tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, tüm Adanamızın hürriyet meşalesini yaktığı 103.yılı olan Kurtuluş Günü’nü kutluyorum.

 Prof. Dr. Hakkı ÇİFTÇİ Kozan İşletme Fakültesi Dekanı.